Yeşilçam filmlerinde, Türkan Şoray, Filiz Akın, Hülya Koçyiğit gibi birçok ünlü sanatçının söylediği şarkıların gerçek sesi Belkıs Özener, 57 yıllık sanat yaşamında en büyük pişmanlığının zamanında hakkını aramamak olduğunu söyledi.
84 yaşındaki Belkıs Özener, 1967’de karşı komşusu yapımcı Metin Bükey’in teklifiyle ilk defa Sinekli Bakkal filminde Türkan Şoray’ın oynadığı roldeki şarkıya ses verdi. Özener, 100’ü Şoray’ın olmak üzere, 300’den fazla şarkıyı Hülya Koçyiğit, Filiz Akın ve Fatma Girik gibi oyuncuların filmlerinde onların yerine seslendirdi.
Özener, CSO Ada Ankara’da Türk sanat müziği sanatçısı Çiğdem Gürdal ile verdiği “Unutulmaz Yeşilçam Şarkıları” konseri öncesi, AA muhabirine, 57 yıllık sanat hayatında yaşadıklarına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Mesleğe 1968’de başladığını, uzun yıllar Yeşilçam’da seslendirdiği şarkılarla müzikseverlere ulaştığını anlatan Özener, “Halkım beni kabul etti. Türkiye’nin en güzel kadınlarının şarkılarını okumama rağmen, ismim yazılmadığı için sesim biliniyor ama ben tanınmıyordum. Yıllarca, 40 sene sustum. Bu benim içimde uhde kaldı. Onların önüne geçmemek için biraz da çekingenliğimden ‘Bu benim’ demedim.” diye konuştu.
7. Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali’nde, 2004’te, sinemaya sesiyle yaptığı katkılardan dolayı Bilge Olgaç Ödülü’ne layık görüldüğünü belirten Özener, ödül alınca kendi değerini anladığını söyledi.
“Evim ödüllerle dolu, halkımızın sayesinde oldu bu”
Özener, yıllar önce yolda yürürken bir mağazadaki televizyonda eski filmlerinden birini gördüğünü ve o filmde kendi sesini duyduğunu belirterek, şunları anlattı:
“Yüreğime bir sızı düştü. ‘Benim şarkılarımı başka arkadaşlarım okudu. Neden ben okumayayım?’ diye düşündüm. Aniden bir telefon çaldı. Kalan Müzik’in sahibi rahmetli Hasan Saltık, eski şarkılarımdan albüm yapmak istediklerini söyledi. Ödül sonrası fark etmişler ve albüm kısa sürede ünlendi.”
Yeşilçam filmleri döneminde, şarkıları kendisinin söylendiğinin bilinmemesinin biraz da kendi hatası olduğunu aktaran Özener, “Öz eleştiri yapayım. Neden sustum? Hata yaptım. Şimdi telif haklarımı alıyorum. Eşimi genç yaşta kaybettim, üç çocukla kaldım. Sahibinin Sesinden Yeşilçam Şarkıları albümü 19 senedir satıyor. Gözlerim yaşararak 140’ıncı ödülümü alabilirim. Evim ödüllerle dolu. Halkımızın sayesinde oldu bu.” ifadelerini kullandı.
“Hakkımı aramadım, şimdi olsa arardım”
Belkıs Özener, son 20 yıldır müziklerin önde olduğu filmlerin çekilmediğini, yeni dönemin sinema anlayışının değiştiğini dile getirdi.
“Yine dünyaya gelsem filmlerde şarkıları okurum. Daha akıllı davranırdım, ismimi yazdırırdım. Titanik filmine iki defa gittim, Celine Dion’un ismi yazılı. Sitemim budur. Hakkımı aramadım, şimdi olsa arardım. Bu sesi daha iyi tanıtırdım.” diyen Özener, halkın gücünün büyük olduğuna, bugün gençlerin Yeşilçam şarkılarını ezbere bildiğine işaret etti.
Usta sanatçı Özener, birkaç yıl önce Altın Koza Ödül Töreni’nde sinemadan meslektaşlarının “Sen Yeşilçam’ın Zeki Müren’isin” diyerek kendisini sahnede alkışladıklarını, bundan dolayı da çok gururlandığını dile getirdi.
“Kavuğumu Çiğdem Gürdal’a bırakıyorum”
Kültür ve Turizm Bakanlığı Türk sanat müziği sanatçısı Çiğdem Gürdal’ı ilk dinlediğinde çok beğendiğini, sonrasında Gürdal’ın kendisini hiç bırakmadığını ve 10 yıldır birlikte “Yeşilçam Şarkıları” konserleri yaptıklarını aktaran Özener, şöyle devam etti:
“Çiğdem’in şimdiki sesi benim 40, 50 sene önceki sesimi andırdığı için, kalbe hitap ettiği için ‘Bundan sonra sen varsın.’ dedim. ‘Bırakma beni.’ diyemedim, utandım. O beni bırakmadı. Benden sonra Yeşilçam şarkılarını Çiğdem okuyacak. Kavuğumu Çiğdem Gürdal’a bırakıyorum.”
“Yeşilçam ayakta kalsın, yaşasın istiyorum”
Özener, yeniden albüm yapabileceğini ama bunun iyi bir plak şirketinin desteğiyle hayat bulabileceğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Hiçbir zaman filmlerde oynama düşüncem yoktu. Eşim başarılı bir iş adamıydı, demir tüccarıydı. Ben sahnelere de ayak uyduramadım, şimdi ayak uyduruyorum, demek ki yapılırmış. Ablam Gönül Yazar ünlü olduğu için belki çekindim. Ablam gibi değilse bile, bir adım attım. Sinemanın beni tanıtırken Fransa’nın Frank Sinatra’sı, Edith Piaf’ı gibi sunmadıkları için sitemim var. Ama yine de Yeşilçam ayakta kalsın, yaşasın istiyorum.”
“Böylesine bir sanatçının işine nasıl sahip çıktığının canlı şahitliğini yapıyorum”
Sanatçı Çiğdem Gürdal da Belkıs Özener’le ilk konserini 10 yıl önce Yenimahalle Belediyesinde verdiklerini anlattı.
Gürdal, “Benim için çok özel bir konserdi. Yıllardır Türk sinemasında, sahibinin sesinden duyduğum şarkıları kendisiyle aynı sahnede söylemek gerçekten inanılmazdı. Güzel bir başlangıç oldu ve sonrasında biz böyle anne-kız ilişkisi içerisinde devam ettik. Konserlerimiz seri halde devam ediyor, talep aldıkça biz de o talebi elimizden geldiğince yerine getirmeye çalışıyoruz. Bugün de onlardan bir tanesi.” şeklinde konuştu.
Türk sanat müziği içinde Yeşilçam şarkılarının “yakın dönem şarkıları” olarak düşünebileceğini belirten Gürdal, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz yaptığımız için söylemiyorum ama bu konsepte yaklaşacak başka bir konser izlemedim. Aşk ve dostlukla çalışıyoruz. Aşk olmadan hiçbir şey olmuyor. Belkıs Hanım, yaşı kaç olursa olsun, hiçbir şekilde o heyecanını kaybetmiyor, dolayısıyla onun heyecanı bana da sirayet ediyor. Böylesine bir sanatçının işine nasıl sahip çıktığının canlı şahitliğini yapıyorum.”
Haber Kaynak : SONDAKIKA.COM
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”
News
